İsmet CAN

İsmet CAN

KONUT RUHSATLARININ SINIRLANMASI GEREKİR

 


 

Dün 155 bin insanın yaşadığı Erdemli'de

300 binden fazla içinde oturulabilir konut

bulunduğunu yazdım.

Yüz bin kadar yetişkin insanın yaşadığı

bir yerleşim yerinde bu veriye göre her 

yetişkin insana ÜÇ konut düşüyor gibi

görünüyor ama bu konutların çoğunluğu

yılda 10-90 gün süre ile içinde oturulan

konutlar olduğunu ve bunların sahiplerinin

 de Erdemli dışındaki başka illerden gelen

insanlar olduğunu da belirttim dün.

                 .............

En verimli toprakların üzerine yapılan 

inşaatlar tarım alanlarını daraltıyor.

                  ..............

Yaz aylarında bölgemizde gündüzleri 

denizden dağa doğru esen rüzgarı bu yüksek

binalar kestiğinden denizin yüz metre 

kuzeyinde bunaltıcı sıcaklık oluşuyor.

                 ..............

Benim evim Erdemli'nin en yüksek 

yerlerinden birinin üzerinde bulunuyor. 

Evimizin ikinci katından denizi ancak Alata

Araştırma Müdürlüğünün arazilerinin 

üzerinden görebiliyoruz. Erdemli'nin merkezi

üzerinden denizi göremiyoruz.Ne acı durum...

                 ...............

Bu durumu şöyle açıklayayım; yıl 365 gün

Erdemli'de yaşayan bir yerli evinden denizi

ASLA GÖREMİYOR.

                 ..............

Denize tam sıfır konumda bulunan binalarda

yaşayanlar denizi görüyor arka bloklarda

yaşayanlar ancak denize kadar yürürse görüyor.

Binaların yüksekliği 12 kat ve yukarısında...

              ..............

Erdemli merkezi böyle de mahalleleri farklı mı?

               .............

Hayır....

Doğusunda 

Arpaçbahşiş'ten başlayan ve Tece'ye

kadar uzanan sahilindeki binaların yükseklikleri

nedeniyle daha kuzeyde yaşayan yerlilerin

denizi göremediği gerçeğini de ekledim.

               .............

Batısında durum daha felaket.

Limonlu sahilinde on metrekare denize sıfır

boş alan yok.

                ............

Ayaş Mahallesi kanımca Türkiye'de en hızlı

yapılaşmanın olduğu lokasyondur.

Bazı binaların yüksekliği New York'un 

gökdelenleri ile yarışacak benzerlikte.

                ...........

Batıdaki sonuncu mahallemiz olan 

Kızkalesi'nin bina yoğunluğu Şişli gibi

bitişik nizam...

                  ..............

Ancak bu böyle gitmemelidir.

İçme suyu sorunu yaşanacak...

Altyapı yetersiz kalacak.

Çok kalabalıktan gelecek yıllarda insanlar

kaçacak.

Tatil, ancak uygun ortamlarda yapılır. Aşırı

kalabalıklardan tailciler uzaklaşır.

              ...............

Örneğin Kuşadası.

1980'li yıllarda akın akın denize girmek için

Kuşadası'na gelirdi insanlar.Hızlı yapılaştığı

için bu özelliğini artık kaybetti,

 Yakın zamanda Erdemli'de benzer duruma

gelecektir...

                ..............

Var olan doğal ve coğrafi özelliklerimizi yok

ettik. 

Ne Erdemli Muzu bahçelerimiz kaldı ne de

limon bahçesi sahilimizde ve merkezimizde.

              ..........

Yazlık konutlar nedeniyle ancak konut 

sahipleri geliyor ilçemize. Esnafımıza öyle

beklenen ekonomik katkıları da olmuyor.

Karnı acıkanlar tantuniciye uğruyor o kadar...

                  ..............

Arazi sahipleri hırslılar konuta vermek için.

                  .............

Belediyenin arazi sahibi bir müteahhit ile 

anlaşması sonrası RUHSATI vermekle 

yükümlü olduğunu da belirteyim.

İmar haklarını kullanmak isteyene engel

olunamıyor.

               .............

Bir eski belediye başkanı;"Belediye en uzun

30 gün oyalayabilir.Eğer,hakkı olan imarın

dışına çıkmamışsa daha uzun süre bekletirse,

tazminat ödüyor yasaya göre belediye.Bu

nedenle iş arazi sahibine kalıyor.Arazisini

yapılaşmaya açmaması gerekiyor."

               ..........

Yasaya göre durum böyle.

Arazi sahipleri de yapılaşmaya verdiğine göre

arazilerini burada yapılması gereken YASAL
DÜZENLEME İLE ERDEMLİ VE ÇEVRESİNDE

YENİ YAPI RUHSATLANDIRMALARINI

SINIRLAMAK GEREKİYOR.

               ............

"OHHHH, ERDEMLİ BİNALARLA DONATILDI"

DİYE SEVİNMEK YERİNE GELECEK 

NESİLLERİMİZE BİRACIK YAŞAYACAKLARI

ALAN BIRAKMALIYIZ.

              .............

Önce sahilden başladılar şimdi kilometrelerce

kuzeye bile yüksek katlı binaları yaptılar.

Bu işin sonu yok gibi görünüyor.

Bereketli toprağımızın üzerine yapılan binalar

başka illerden gelenlerin yatırımı oluyor ama

bizim de ekmek paramızı kazandığımız

toprağımızı yok ediyor. 




ARŞİV YAZILAR